“İranlı kavimlerden söz etmek keyif vericidir üstelik İranın tarihi alanında bütün kavimler bu arada Talaşlar kavminin tarihi ve gurur verici geçmişe sahipti ve hala da sahiptir”.

Dr Kazemi, “İran Tarihi ve Kültürü Aynasında Talaş” başlıklı konferansında yaptığı konuşmada; İran’daki azınlıklar ve kavimlerden bahsetmek bir bakıma “kolaylaştırıcı ve infial” anlamındadır, kolaylaştırıcı olmanın asıl nedeni de objektif bir konu olmasıdır; infial faktörü ise Will Kimlika ve Antony Smith gibi Antropologlar bakışından kaynaklanıyor, aslında İran gibi antik ülkelerde tarihi şartlardan dolayı birbirinden ayrılmayan tek bir millet oluşmaktadır, tabi ki kavimler ve azınlıklar İran’ın birbirine bağlı tek bir millet sayılır” dedi.

Avrasya meseleleri yüksek uzmanı şunları belirtti; Talaşlar kavmi tüm tarihi süreçlerde İran’ın kimlik ve coğrafi sınırların korunmasında diğer İranlılarla birlikte omuz omuza aktif olarak önemli rol oynadılar; mütecaviz Rus Tezarlık ordusunun yolun ortasına ulaştığında kuzey Talaş bölgesinin bir bölümü Talaşların eşine az rastlanan direnişinden dolayı İran’ın hegemonyası altında idi.

Talaşların inişli çıkışlı tarihi ve Rus Tezarlığı, Eski Sovyetler Birliği ve bu düzenin çöküşünden sonra onlara karşı kültürel Soykırım cinayetinin uygulandığına işaret eden Dr Kazemi, “Talaşların kendi kültür, gelenekleri ve dini kimliklerin korunmasındaki tarihi çabaların örnek sayıldığını kaydetti” dedi.

Ayrılıkların daima zarar verici olduğunu belirten Dr Kazemi; “günümüzde Kafkasya, Türkiye’nin güney doğusu, Orta Asya ve Afganistan’da yabancı güçlerin tahriklerinden dolayı karşı karşıya gelen birçok kavim geçmişte İran çevresinde yan yana barışçıl ve eşine rastlanmayan bir şekilde yaşamışlardır ki Azeriler, Ermeniler, Talaşlar ve Kürtlerin tarihi şartları da bu şekilde idi” dedi.

Dr Kazemi, İran’da kavimlerin tarihi barışçıl bir şekilde birarada yaşamalarının günümüzde “İslami-İrani gelişme örneğini” meydana getirdiği ve “İslami yeni medeniyet” sürecine hız kazandırdığı “manevi miras” ve “tarihi sermaye” şeklinde tanımladı.

Üniversite’de Uluslararası Hukuk dalında öğretim görevlisi ayrıca, İran’ın bölge’de İranlı kavmiyetler ve azınlıklara olan bakışının “İslami, tarihi, medeniyetçilik ve hukuki” yaklaşım sayıldığını belirterek, Talaşlar başta olmak üzere İrani kavimlerin birçoğunun sınırların dışına kadar yayıldıklarını böylece doğal olarak İran toplumu onların kültürel, kimliksel ve manevi kaderine yönelik kayıtsız kalamaz” dedi.

Dr Kazemi, “Turani-Nato koridorun” jeopolitik fitnenin, 200 yıllık “İngiliz-Pan Turanizm” düşüncesi kapsamında sözde “Saf Türk Dünyası” zeminini oluşturmak hedefinin Kafkasya ve Orta Asya bölgesinde kültürel, kimliksel hakları ve etnik azınlıkların varlığı için tehlike çanların çalınmasına neden olduğunu vurguladı.

Dr Kazemi sözlerinin devamında şunları belirtti: ‘sözde Türk tek etnik dünyasının oluşması dahilinde İngiliz Pan-Turanizm yaklaşımıyla güney Ermenistan’ın parçalanması zaruretinin yanısıra söz konusu fitnenin karşısında duran Talaşlar ve diğer kavimlerin kimlikleri yok edilecek ve diğer yandan İrani-Şia kimliği taşıyan Azerbaycan kimliği ise “Anadolu Türkü ve Turani” kimliğine dönüşecektir.

Avrasya meseleleri uzmanı sözlerinin devamında şunları belirtti: ‘perspektif bakımdan İngiliz Pan- Turanizmin yayılması Kafkasya ve Orta Asya bölgesinde “azınlık karşıtlığı” yeni dönemin başlamasına neden olacak; bu süreç Karabağ’da Eylül 2023’ten beri yerli Ermeni kavminin etnik temizlenme ile başlamış ardından Azerbaycan Cumhuriyeti’nde Talaşlar, Lezgiler, Avarlar, Kürtler, Udiler, Tatlar ve Gürcü azınlıklara karşı demografi, kimlik ve kültürel soykırımı planlanmıştır.

Üniversite’de bu uluslararası hukuk öğretim görevlisi sözlerini şöyle sürdürüyor: ‘Bakü ve Ankara’nın öncülüğünde ve Soykırımcı İsrail rejiminin işbirliği ile İngiliz Pan-Turanizm fikrin yayılması, halihazırda Azerbaycan Cumhuriyetinde en büyük etnik azınlık olarak bilinen Talaşlar uluslararası azınlıklar hukuku ve İslami insan hakları kuralları bakımından korkunç şartlarda yaşıyorlar.

Dr Kazemi şunları da belirtti: ‘Uluslararası Azınlıklar Hukukun’da varlık hakkı, toplu kimlik hakkı, kültürel haklar, dilsel haklar, dini haklar, etkili katılım hakkı, bağlantı kurma hakkı, iktisadi haklar ve eşitlikçi yakınsama hakkı gibi haklar resmiyete tanınmıştır.

Dr Kazemi şunları vurguladı: azınlıklar ve kavimler hukuki açıdan ülkelerin toprak bütünlüğü, kamu düzeni ve ulusal yasalarına saygı duymaları gerekir; ancak onların insan haklarının aşırı derecede ihlal edilmesini dikkate alarak Antonio Kassel gibi hukukçular “İyileştirici ayırma doktrinini” ileri sürdüler.

Üniversite’de uluslararası hukuk öğretim görevlisi; birkaç Talaşlı kültürel aktivistin Azerbaycan Cumhuriyeti hapishanelerinde şehit düşmeleri, Talaşların nüfusunun azalması, Talaş dilinin yok edilmesine çalışılması,Talaşlı Şia mezhepli ve kültürel aktivistlerin tutuklanması, Talaşların yaşadıkları bölgelerde vahabiliğin bir takım çıkarlar uğruna yayılması, Talaşlar ve Azerilerin Korona salgını bahanesiyle sınırların kapatılması yoluyla İran’a yolculuk yapmalarının engellenmesinin sürmesi, Talaşlara karşı nefretin yayılmasına yönelik çabaların sürmesi, Talaş bölgesinin tarihi adının ihyasının önlenmesi, onların herhangi bir medyaya sahip olmamaları, göç etmek ve Talaş azınlığın yaşadıkları bölgelerde arsa satışı için ekonomik yoksulluğun dayatılması ve diğer onlarca hukuki emaresi Azerbaycan Cumhuriyetinde Talaşların haklarının aşırı derecede ihlal edildiğini gözler önüne seriliyor.

“İran tarihi ve kültürü aynasında Talaş” başlıklı konferansı hicri şemsi 20 İsfend Pazar akşamı Reşt kentinde İslami Azad Üniversitesi toplantı salonunda Talaşlı önde gelen düşünürler, araştırmacılar ve sanatçıların katılımıyla düzenlendi.

Bu konferans Talaş Nevruzhani etkinliği ile başlayarak, Üniversitede Uluslararası Hukuk Öğretim Görevlisi Dr Ahmet Kazemi, Avrupa Birliği Halk Evi Yönetim Kurulu üyesi Ebulfazl Beheşti, Gilan üniversitesi ve Gilanoloji araştırma enstitüsü öğretim görevlisi Muhammed Rezayeti ve Talaş Diasporasının önde gelen çehrelerinden Boris Taleşenskinin konuşmalarıyla ve musiki icrası ve şiir okumayla devam etti ki halkın geniş katılımı, Gilan ve dünya çapından gelen Talaşlılardan oluşan şahsiyetlerin yoğun ilgisiyle karşılaştı.